Arık yaşınız geldi ve evlenmek istiyorsanız uygun bir aday bulup tanışıp evlenme aşamasına gelebilirsiniz. Tabii o aşamaya gelinceye kadar kaç takla atarsınız orasını biz bilemeyiz. Belki yıllarca sevgili nazı çekip sonrasında evliliğe adım atarsınız belki de bir anda olaylar gelişir ve evlilik aşamasıyla karşı karşıya kalırsınız. Her ne şekilde olursa olsun kız istemeye gidecekseniz o karışık kahve içilecek.
Türk adetlerimiz gereği biliyorsunuz ki kız istemeye gidildiğinde damadın kahvesine tuz, acı biber ve bilumum kahvenin tadını iğrenç hale getirecek şey katılır. Neden böyle yapıldığını biraz araştırdığınızda en mantıklı cevap olarak tadı tuzu yerinde olmayan kahveye bile katlanan damat kızımıza iyi bakar anlamında böyle bir gelenek çıkartıldığını görebilirsiniz. Ne yani, damat kahveyi tek dikişte içemezse kıza iyi bakmaz mı? Bakar bakmasına da adet işte..
Kız istemeye gelen tüm konuklara ve ev ahalisine tek tek sorulur kahvenizi nasıl alırsınız diye veya her kahve türünden birkaç adet yapılır. Orta, sade, şekerli derken herkes kendi damak tadına göre kahvesini içerken garibim damada hiç sorulmaz sen kahveni nasıl alırsınız diye. Çünkü ne derse desin damat o karışık kahveyi içecek başka yolu yok. Bazen hınzır gelin adayları damada ters köşe yapıp kahvesini normal yapar ve suyunu tuzlu verir. Damat da kıyamadı sevdiceğine deyip kahvesini keyifle içtikten sonra suyu başına dikince hiç de durumun öyle olmadığını anlar. Ama iş işten geçmiştir artık madem kahvenin nazını çekmedim bari suyun nazını çekeyim der ve suyu içmeye devam eder.
Bir kahvenin elbette kırk yıl hatırı var sözü bir yere kadar doğru ama bizim tavsiyemiz gelin adaylarının pek de bu söze güvenmemesi, Damada yapılacak karışık kahve ne kadar kötü olursa damadın intikamı da o kadar kötü olabilir. Sonuçta aynı yastığa baş koyulacaksa kahveye o kadar fazla şey koymanın da manası yok bizce. Allah mesut etsin, bir yastıkta kocayın deyip yazımıza son noktayı koyuyoruz.
