Hipertansiyon, gelişim sırasında aşamalı olarak ilerleyen ve insanlarda herhangi bir belirti vermeden var olmaya devam edebilen bir sağlık sorunudur. Bazı insanlar hipertansiyon geliştirdikten yıllar sonra yüksek tansiyon semptomları geliştirir. Şiddetli hipertansiyonun varlığına işaret edebilecek birçok belirti ve semptom vardır:
Baş ağrısı
Dispne
Burun kanaması
Kızarma
Çarpıntı
Zayıflık
Kulak çınlaması
Baş dönmesi
Göğüs ağrısı
Görüş problemleri
İdrarda kan bulunması
Bu semptomların hipertansiyonla birlikte başlangıcı önemlidir, çünkü bunlar bir sağlık hizmeti ortamında tedavi gerektiren ve tahmin edilirse daha ciddi sorunların gelişebileceği uyarı işaretleridir.
Hipertansiyon teşhisi ve tedavisi
Rutin fizik muayene sırasında hekim tarafından alınan tansiyon ölçümleri normalden yüksek bulunursa, sonraki günlerde alınan ölçümlerde de bu durum tespit edilirse kişiye hipertansiyon tanısı konulabilir. Çevresel faktörlerin bir kişinin kan basıncını etkileyebileceği düşünülerek düzenli ölçümler yapılır. Kan basıncı ölçümleri sürekli olarak yüksek bulunursa, doktor bu duruma neden olabilecek anormallikleri belirlemek için idrar, kan, EKG ve ultrason gibi çeşitli teşhis testleri yapabilir. Bu süre zarfında doktor uygun gördüğü takdirde hipertansiyon tedavisine başlanabilir ve yüksek tansiyonun organlar üzerindeki zararlı etkileri önlenebilir. Hipertansiyonun uzun vadeli yönetiminde ve tedavisinde en önemli adımlardan biri, yaşam tarzı değişiklikleri adı verilen bir dizi uygulamadır:
Sağlıklı ve dengeli beslenme
Düzenli fiziksel aktivite
Vücut ağırlığını sağlıklı sınırlara getirmek
Tütün dumanına aktif veya pasif maruz kalmayı durdurmak
Başarılı stres yönetimi
Diyetle tüketilen tuz miktarını sınırlamak
Kafeinli gıda alımınızı sınırlamak
Bu yaşam tarzı değişikliklerine ek olarak, birçok farklı mekanizma ile çalışan bir hekim tarafından reçete edilen çeşitli hipertansiyon ilaçları vardır. Bu ilaçların çeşitli kombinasyonları, doktorun gerekli gördüğü durumlarda kişinin yüksek tansiyonunu kontrol altına almak için kullanılabilir.
Diüretikler
Yaygın olarak diüretikler olarak bilinen diüretikler, fazla su ve tuzun böbrekler yoluyla atılmasına izin veren bir ilaç grubudur. Hipertansiyonu tedavi etmek için en sık kullanılan ilaçlar olan diüretikleri kullanırken kan dolaşımındaki sıvı miktarı azalır.
Beta blokerleri
Beta bloker olarak sınıflandırılan ilaçlar, gücü ve kalp atış hızını düşüren ilaçlardır. Bu ilaçları kullandıktan sonra kalbin pompaladığı kan miktarı azaldığında kan damarlarındaki basınç da azalır.
ACE (anjiyotensin dönüştürücü enzim) inhibitörleri
As inhibitörleri olarak sınıflandırılan hipertansiyon ilaçları, venöz kasılmaya neden olan bir hormonun salgılanmasını baskılayan, anjiyotensin 2 adı verilen bir ilaç grubudur. Bu ilaçları kullanırken genişlemiş damarlardaki kan basıncının düşmesi sağlanır.
Anjiyotensin 2 reseptör blokerleri
Hipertansiyonu tedavi etmek için kullanılan bu gruptaki ilaçlar, anjiyotensin hormonunun kan dolaşımını doğrudan etkilemesini engeller.
Kalsiyum kanal blokerleri
Kalsiyum minerali vücudun kas yapılarının kasılmasında rol oynar. Bu mineralin kanallarını tıkayan ilaçların kullanılması, kalp ve kan damarlarının yapısındaki kas dokusunun aşırı kasılmasını önleyerek yüksek tansiyonu normal seviyelere düşürmeyi amaçlamaktadır.
- Agonistler Alfa-2
Bu gruptaki ilaçlar, sinir sistemini etkileyen vazokonstriksiyonu uyaran elektriksel aktiviteyi baskılamayı amaçlamaktadır. Böylece kan damarlarını genişletir ve kan basıncını düşürür. Doktor, bir kişide hipertansiyon gelişiminin nedenini bulursa, bu kök nedene göre tedavi planlaması yapılır. Bu hipertansiyon nedenlerini tedavi ederek, bir kişinin kan basıncı tekrar normal seviyelere dönebilir.
